Kıbrıs sorunu, Yunanistan’ın “Enosis” istemini (Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması) gündeme getirdiği 1948 yılından beri Birleşmiş Milletlerin  gündeminde yer almaktadır. 1955 yılında kendi kendini yönetme bahanesi altında İngiliz Koloni Yönetimi’nden bağımsızlığını elde edip  Enosis’i gerçekleştirmek amacı ile Rumlar EOKA organizasyonunu kurmuştur.  Birleşmiş Milletler Barış Gücü (BMBG)  Mart  1964  tarihinden  bu yana Ada’daki mevcudiyetini korumaktadır.  Birleşmiş Milletler Barış Gücü,  Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin İyi Niyet Misyonu ve ateşkesi muhafaza etme mandası ile Ada’da bulunmaktadır.

BM Güvenlik Konseyi, 4 Mart 1964 tarihli 186 sayılı kararı ile Ada’da Birleşmiş Milletler Barış Gücü oluşturulmasına karar vermiştir. Güvenlik Konseyi, Ada’daki Birleşmiş Milletler Barış Gücünün görev çerçevesini taraflar arasındaki çatışmaların tekrarlanmasını önleme, düzenin ve hukukun sağlanması ve korunmasına katkıda bulunma ve  normal düzene dönme koşullarına bağlamıştır. Güvenlik Konseyi ayrıca, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorununa barışçıl bir çözüm bulunması amacıyla bir arabulucu görevlendirmesini önermiştir.

25 Mart 1964 tarihinde  Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 186 sayılı kararı uyarınca  Mr. Sakari S. Tuomioja’yı arabulucu olarak atamıştır. Ne yazık ki Mr. Sakari S. Tuomioja 9 Ekim 1964 tarihinde hayatını kaybetmiştir. Bir hafta sonra Birleşmiş Milletler  Genel Sekreteri,  Mr. Galo Plaza Lasso’yu arabuluculuk  görevine getirmiştir. Mr. Galo Plaza Lasso, hazırlamış olduğu raporu 1965 yılında sunmuş ve hatta kendisine verilen arabuluculuk misyonunun ötesine geçerek, hazırladığı rapor doğrultusunda, Kıbrıs’taki taraflara bir an önce müzakerelere başlamalarını tavsiye etmiştir. Sonuç olarak arabuluculuk fonksiyonu ortadan kalkmıştır.

Her ne kadar arabuluculuk misyonu başarısızlıkla sonuçlanmış olsa da, Ada’da kalıcı bir çözüm bulmak amacıyla iki taraf arasında görüşme ihtiyacı devam etmiş ve 4 Mart 1966’da Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri varılacak bir siyasi anlaşmayı teşvik etmek amacıyla Kıbrıs’ta ve Kıbrıs dışında kendi adına iyi niyet görevini yürütmesi için Özel Temsilci görevlendirmiştir.

1993 yılına kadar, Özel Temsilciler veya vekilleri Kıbrıs’ta ikamet etmişlerdir. 1993 yılında ise Genel Sekreter, devamlı olarak Kıbrıs’ta ikamet etmeyen bir Özel Temsilci ve Kıbrıs’ta ikamet edecek bir Özel Temsilci Yardımcısı atamıştır.

Ada’daki Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nde görevli sivil, polis ve askeri personel, görevlerini yerine getirirken Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum otoriteler ile işbirliği içinde çalışmışlardır. Birleşmiş Milletler ayrıca Lefkoşa’daki Yeşil Hat boyunca gözlemci rolünü yerine getirmiş, gerekli sivil hareketleri yeniden düzenleme, hayat kurtarma ve gerilim azaltma için belirlenen geçici (ad-hoc) önlemleri misyon olarak yüklenmiştir.

1964-1974 yılları arasında Türkiye ve İngiltere, Başpiskopos Makarios’un 1960 Anlaşmalarını ve Kıbrıslı Türklerin temel haklarını ihlal etmesini önlemek için, BM Güvenlik Konseyi nezdinde defalarca müracaat ve temsiliyetlerde bulunmuşlardır. Ancak Türkiye ve İngiltere’nin Garanti Anlaşması’nın kendilerine verdiği yetki çerçevesinde,  ihlal edilmiş hükümlere uyulmasını sağlama çalışmaları herhangi bir sonuç vermemiştir.

Nihayet 15 Temmuz 1974’deki Yunan  askeri darbesi, Ada’nın hemen Yunanistan’a ilhakı  amacı ile “Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümetine” darbe yapmıştır.  Bu yeni ve önemli askeri gelişme Garanti Anlaşması’nın açık bir ihlali olmuştur. Garanti Anlaşması’nın 4. fıkrası gereğince Türkiye, üç  garantör devletten biri olarak, Büyük Britanya’yı beraber hareket etmeye davet ederek bunun gerçekleşmemesi durumunda anlaşmalar gereğince tek taraflı müdahale etme hakkını koruduğunu  bildirmiştir.

20 Temmuz 1974’te Türkiye tek taraflı müdahale hakkını kullanarak Kıbrıslı Türklerin bütünüyle katledilmesi ve aynı zamanda adanın Yunanistan’a ilhak edilmesini önlemiştir.

12 Mart 1975 tarihinde Güvenlik Konseyi, 367 numaralı kararıyla, Genel Sekreter’den “yeni bir İyi Niyet Misyonu üstlenerek ilgili tarafları üzerinde anlaşılmış yeni prosedürler çerçevesinde toplayıp çalışmalara başlaması için, kendisini şahsen tarafların hizmetine sunması ve  böylece yoğunlaştırılmış ve anlamlı görüşmelerin yeniden başlaması yönünde, gayret göstermesi” önerisinde bulunmuştur. Bu tarihten sonra, BM Genel Sekreteri ve Özel Temsilcilerinin toplumlararası görüşmeler için gösterdikleri çabalar bu karara dayandırılmıştır.

1975-1976 yılları arasında Genel Sekreterin gözetimi altında, Viyana’da beş tur toplumlararası görüşme yapılmıştır. Viyana Görüşmeleri olarak bilinen bu müzakereler sürecinde   taraflar, Kıbrıs sorununun bütün yönlerinin tartışıldığı her turun sonunda bir bildiri yayınlamıştır. Viyana Görüşmeleri’nden çıkan en önemli sonuç iki tarafın da gönüllü olarak “Kıbrıs’taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün ayarlayacağı program ve yardım çerçevesinde” nüfus mübadelesi  (exchange of populations) yapılması için aldığı karar olmuştur.

Gönüllü Nüfus Mübadelesi Anlaşması’nın tam metni 2 Ağustos 1975’te Viyana Toplantıları’nın üçüncü turu sonundaki final bildirisinde yayınlanmış ve birkaç yüz Kıbrıslı Rum’un Kuzey’de, birkaç yüz Kıbrıslı Türk’ün de Güney’de kalmaları dışında, Gönüllü Nüfus Mübadelesi Anlaşması ile Kıbrıslı Türklerin Kuzey’e ve Kıbrıslı Rumların da Güney’e geçmeleri sağlanmıştır. Bu önemli anlaşma ve anlaşmanın BMBG gözetiminde uygulanması,  Genel Sekreter’in 13 Eylül 1975’de Güvenlik Konseyi’ne sunduğu Rapor’da (5/11789/Add.2) yer almıştır.

1974 olayları ve sonrasında bir ateşkes ilan edilmesi, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum halklarının kendilerini iki bölgeli bir yerleşme durumuna getirmeleri ise BMBG’in görevini de değiştirmiş oldu. Bunun neticesinde, Güvenlik Konseyi BMBG’in görevlerini etkileyen bir takım kararlar almış ve Barış Gücü’ne ek görevler vermiştir. Bu gelişmeler ışığında Genel Sekreter, Barış Gücü’nün yeniden organize olma ve konuşlandırılması yönünde inisiyatif kullanma yoluna gitmiştir.

13 Aralık 1975 tarihinde Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkanı Rauf Raif Denktaş ve BM Genel Sekreteri Özel Temsilci vekili, BMBG Komutanı, Mr. Prem Chad arasında varılan anlaşmaya dair yayınlanan  “process verbal” aşağıdaki gibidir:

BMBG’nin mandasının uzaltılması esnasında gerçekleştirdiği istişareler sürecinde ve bu konudaki görüşlerini Kıbrıs Türk Toplumu ile yaptığı görüş alışverişinin akabinde Genel Sekreter, Özel Temsilcisi’nin Kıbrıs Türk Toplumu Temsilcisi ile Türklerin kontrolündeki bölgede Barış Gücü’nün konuşlandırılması, yerleştirilmesi ve işlevi ile ilgili sorulara ilişkin karşılıklı yazışmalar gerçekleştirerek kabul edilebilir düzenlemeler yapılabilmesi amacıyla görüşmeler yapacağını ifade etmiştir”.

BMBG, Kıbrıs’ın Kuzey ve Güney’indeki operasyonlarını, her iki tarafın da izinleri doğrultusunda ve BMBG üyeleri ile Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum makamları arasında ayrı ayrı  varılan yerel anlaşmalara dayanarak devam ettirmiş ve ayarlama yapmıştır.

16 Ağustos 1974 günü saat 18.00’de yürürlüğe giren ateşkesten hemen sonra BMBG çatışma bölgelerini incelemiş ve bir ateşkes hattı oluşturmuştur. Böylece mevcut askeri durum oluşturulmuş ve ateşkes hatlarının arasındaki bölge Ara Bölge olarak BMBG idaresi altına girmiştir. BMBG ve Kıbrıs’taki iki taraf arasında varılan anlaşmaya göre BMBG Ara Bölge’de tam kontrolü üzerine almış ve ateşkes hatlarını ve Ara  Bölgeyi sürekli gözetim altında tutarak mevcut durumu devam ettirmiştir. BMBG dışındaki bütün kuvvetlerin Ara Bölge’ye girişleri kesinlikle yasaktır. Tayin edilmiş bazı alanlarda zaman zaman belirli sivil ve insani faaliyetlere izin verilmekte ancak özellikle BMBG’in yetkilendirmediği diğer bütün sivil hareket ve faaliyetlere müsaade edilmemektedir.

Mevcut durumda Kıbrıs’taki BM’in görevi, BMBG aracılığıyla barışı koruma ve  Genel Sekreter’in İyi Niyet Misyonu çerçevesinde barışı tesis etmektir.

BMBG’in çalışmaları, askeri unsur olan BM Polisi (UNPOL), Sivil İşler Bölümü ve İdare bölümlerine dayanmaktadır. BM Genel Sekreteri’nin Özel Danışmanı’nın Ofisi, Genel Sekreter’in İyi Niyet Misyonu doğrultusunda Kıbrıs’taki iki taraf arasındaki görüşmelerin gerçekleşmesine destek vermektedir.

Kıbrıs Türk ve BM yetkilileri ortak endişe ve/veya çıkarlar ile ilgili sorunlara çare bulmak için işbirliği ve uyum içinde çalışmaktadır. Bu bağlamda, Kıbrıs Türk makamları Kuzey Kıbrıs’ta gerçekleşen tüm BM çalışmalarının gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak için elinden gelen tüm yardımı göstermektedir.

KKTC Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs’ta bulunan tüm BM birimleri ile yakın temas ve işbirliğini devam ettirmekte ve özellikle ilgili BM ve Kıbrıs Türk yetkilileri arasında oluşan fikir ayrılıkları konusunda bir iletişim köprüsü olarak görev yapmaktadır.

KKTC Dışişleri Bakanlığı ile BMBG Sivil İşler Bölümü arasındaki ilişkiler özel önem taşımaktadır. Bu bölüm Kuzey Kıbrıs’taki bütün faaliyetlerini Bakanlığın bilgisi ve yardımı ile yapmaktadır. Benzer şekilde Sivil İşler Bölümü de, Güney Kıbrıs’ta ikamet eden Kıbrıslı Türklerin hak ve özgürlükleri dahil, Kıbrıslı Rum yetkililerine aktarılması ve çözülmesi gereken tüm insani sorunların çözülmesinde iyi niyet ve yardımlarını sağlamaktadır.

New York’taki Kıbrıs Türk Temsilcilik Ofisi, başta New York BM Dairesi’nde çalışan ilgili BM personeli olmak üzere, BM Sekreteryası ile düzenli temaslarda bulunmaktadır. Kıbrıs Türk Temsilcilik Ofisi, İyi Niyet Misyonu çerçevesinde yapılan müzakereler dahil, ilgili tüm konularla ilgilenmektedir.

Ada’daki BMBG ve İyi Niyet Misyonu’nun mandasının desteği ile çeşitli programlar insancıl ve güven artırıcı çalışmalar yürütmekte ve Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların uzlaşma sürecine katılımlarının kapasitesini güçlendirmek için mali yardımda bulunulmaktadır. Bu programlar arasında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı – Güven ve İşbirliği İçin Hareket (UNDP-ACT), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı – Gelecek İçin İşbirliği (UNDP-PFF), Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi (KŞK) ve Kıbrıs’taki BM Mülteciler Dairesi (UNHCR) yer almaktadır.