Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile İsrail arasında 11 Haziran 2017 tarihinde başlayan ve bir hafta süreceği anlaşılan Ada’nın güney kara topraklarında Trodos dağları civarında ortak bir askeri tatbikat yapacağı öğrenilmiştir. İki tarafın 24 Şubat 2016 tarihinde imzalanan Savunma ve İşbirliği Anlaşması çerçevesinde yaptıkları anlaşılan bu tatbikat talihsiz bir döneme denk getirilmiş, Kıbrıs Türk tarafının Rum yönteminin gerçek motivasyonunu sorgulamaya mecbur bırakmıştır.

Kıbrıs Türk tarafı olarak sorunun çözümü için yürütülen müzakerelere zarar verecek her türlü adımdan kaçınarak, iyi niyetimizi ve çözüm arzumuzu her vesile ile yinelerken, Kıbrıs Rum tarafının askeri nitelikli tatbikatlar yapıyor olması bu konudaki hassasiyetimizi paylaşmadıkları anlamını taşımaktadır.  Müzakere sürecinde kritik bir dönemece girilirken, 5’li Cenevre Zirvesinin yeniden toplanacağı bu hassas dönemde GKRY’nin bu tür tek yanlı faaliyetlere girişmesi müzakere ruhuna aykırı düşmekte, yakın zamanda zaten sarsılmış olan güven ortamını zedelemekte ve niyetlerinin sorgulanmasına vesile olmaktadır.

GKRY’nin, İsrail ile özellikle bu dönemde askeri tatbikat gerçekleştirme yönündeki tutumunu manidar bulmaktayız. Kıbrıs Rum tarafının bu çerçevedeki faaliyetlerini Ada’nın tek egemen varlığı olduğu iddiası ile müzakere sürecine bir etki yapma çabası olarak değerlendirdiğimizi bildirmekte fayda görmekteyiz.  Kıbrıs Rum tarafının tek yanlı adımlar atmaktan imtina etmesinin özellikle böylesi önemli bir dönemde elzem olduğunu yineler, Kıbrıs Türk tarafının Ada’daki eşit ve egemen haklarının gözardı edilemeyeceğini vurgularız.