Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Türkiye’de yayın yapan Al Jazeera Türk ile Brüksel’de yayın yapan The Economist dergisine Kıbrıs müzakereleri ile ilgili mülakatlar verdi.
Al Jazeera Türk’ten Ece Göksedef ve The Economist dergisinden Tom Nuttall’ın Cenevre’de gerçekleştirilen Kıbrıs zirvesi öncesi ve sonrasındaki gelişmelerle ilgili sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs müzakere süreci, Kıbrıs sorunu, Kıbrıs Türk tarafının sorunun çözümüne yönelik görüşleri ve beklentileri hakkında bilgiler verdi.
Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının barışçıl bir halk olduğunu, Kıbrıs’ta siyasi bir çözüme ulaşılmasını istediğini, ancak egemenliğinden, haklarından ve Türkiye’nin garantörlüğünden asla vazgeçmeyeceğini vurguladı.
Kıbrıs müzakere sürecinin sürdüğünü ve ortaya bazı haritalar çıktığını ifade eden Ertuğruloğlu, ancak Kıbrıs Türk tarafının Güzelyurt veya Karpaz gibi isimlerin konuşulduğu toprak verme konusuna kesinlikle karşı olduğunu kaydetti.
Ertuğruloğlu, toprak konusunun “Türk tarafının ne kadar toprak vereceği bir konu” olarak algılanmasına karşı olduklarını, bu konunun “bir sınır düzeltmesi” olarak görülmesi gerektiğini, verilecek yer olabileceği gibi alınacak yerler de olacağını vurguladı.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Kıbrıs zirvesinin gerçekleştirildiği Cenevre’de yaşananların kendisi açısından sürpriz olmadığını, çünkü Rum tarafı ve Yunanistan’ın ortaya koyduğu tavrın tüm kesimlere kimin Kıbrıs’ta çözüm istediğini, kimin de istemediğini bir kez daha gösterdiğini işaret etti.
Türkiye’nin garantörlüğünün Kıbrıs Türk halkı açısından yüzde yüz vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Ertuğruloğlu, “Avrupa Birliği’nde olan ülkelerin garantöre ihtiyacı yok” tezine katılmadıklarını, Rum tarafının AB üyesi yapılmasıyla oluşan “oldubittiye” onay verilmesini veya buna boyun eğilmesini asla onaylamadıklarını, bu yüzden Kıbrıs’ta bir çözüm bulunması için uluslararası aktörlerin Kıbrıs Türk halkının endişelerini ve Kıbrıs’taki gerçekleri görmesi gerektiğini kaydetti.
Ertuğruloğlu, Güzelyurt ve Karpaz’ın verilmesinin ise söz konusu bile olmadığını vurguladı.