Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Bakanlar Kurulu’nun; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yaşayan Rum ve Maronitlerin herhangi bir mağduriyet yaşamaları halinde “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın devreye girmesi ve o insanlara sahip çıkması” yönünde karar aldığını bildirdi.

Ertuğruloğlu, KKTC’de yaşayan Rum ve Maronitlere erzak taşıyan BM konvoylarına mevcut düzende artık hiçbir şekilde gerek kalmadığına işaret ederek, bunun sadece Rumların “işgal” edebiyatına katkı koyan bir eylem olduğunu vurguladı.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, düzenlediği basın toplantısında, 1 Ekim’den itibaren Rum ve Maronitlere güneyden BM konvoylarıyla gönderilen yardımlardan vergi alınması konusuna da açıklık getirerek, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın konuyla ilgili yaptığı açıklamaları eleştirdi.

Ertuğruloğlu şunları kaydetti:

“Cumhurbaşkanı Akıncı, konuyu tamamen saptırarak, çok da samimiyetten yoksun bir şekilde ve ‘hükümetin kendisini kaale almadığı’ türünden bir sitemle maalesef kamuoyunu yanıltmaya çalıştı. Siz Sayın Cumhurbaşkanı Cenevre’de Rum tarafına harita verirken hükümetinizi ne kadar saydınız. Bugün hâlâ KKTC hükümeti Sayın Cumhurbaşkanın verdiği haritayı bilmemektedir. Sayın Cumhurbaşkanı bu haritayı kimlere hazırlattı, devletin bürokratlarına hazırlattı ve devletin hükümetinin bunlardan haberi yok. Bizler de kendisine Cenevre’de ‘haritayı vermeyin’ diye talepte bulunmuş olmamıza rağmen. Bu onun karşılığı olan bir olay değildir ama Sayın Cumhurbaşkanın samimiyetsizliğini örneklemek adına bunu söylüyorum.”

Tahsin Ertuğruloğlu, 2003 yılında Kuzey ve Güney arasındaki sınır geçişlerinin serbest bırakıldığını anımsatarak, KKTC’nin ise 2003 yılından 2017 yılına kadar bu konvoyların gitmesine ses çıkarmadığını, nedenin ise devam eden müzakere süreçlerinde bu hareketin yanlış yorumlanacağı ve Türk tarafının müzakereleri sabote etmek gibi bir niyeti olduğu yönünde istismar edileceği düşüncesi olduğunu dile getirdi.

“KONU BAKANLAR KURULU’NDA ELE ALINDI”

Crans-Montana’da süreç çöktükten sonra kendilerinin, 28 Temmuz tarihinde Bakanlıkta görüştükleri BM Genel Sekreterliği Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’a bu konudaki kararlarını ilettiklerini anlatan Bakan Ertuğruloğlu, bunun öncesinde ise konunun Bakanlar Kurulu toplantısında ele alındığını, değerlendirildiğini kaydetti.

“RUMLARIN ‘İŞGAL’ EDEBİYATINA KATKI KOYAN BİR EYLEM”

Bu konvoyların hiçbir şekilde gereğinin kalmadığını, Rumların “işgal” edebiyatına katkı koyan bir eylem olduğunu, Rumların Kuzey’de yaşayan Rum halkını Kıbrıs Cumhuriyeti’nin işgal altındaki topraklarında yaşayan tutsaklar politikasını körüklemek adına istismar edildiğinin Bakanlar Kurulu’nda görüşüldüğünü ifade eden Dışişleri Bakanı Ertuğruoğlu, bunun sonlandırılması, sonlandırılmayacaksa da gelecek malzemelerden gümrük talep edilmesi kararı verildiğini söyledi.

Bunların şifahen alınan kararlar ve değerlendirmeler olduğunu vurgulayan Bakan Ertuğruloğlu, bunun akabinde BM yetkililerini bakanlığa çağırarak, kararlarını aktardıklarını; BM yetkililerinin de muhtemelen konuyu Cumhurbaşkanlığı yetkililerine aktardığını, çünkü Cumhurbaşkanlığı yetkililerinin Bakanlıktan bilgi istediğini bildirdi.

“İYİ NİYET GÖSTERGESİ OLARAK SÜRECİ 1 AY ERTELEDİK”

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, bundan sonra gelişen süreci aktararak, 23 Ağustos tarihinde ilgili BM yetkilileriyle yemek yendiğini ve yemekte konun tekrar aktarıldığını, 1 Eylül’den itibaren uygulanacak kararı ise iyi niyet göstergesi olarak, New York görüşmelerinden sonrasına, 1 Ekim’e ertelediklerini belirtti.

New York’ta 23 Eylül’de BM Genel Sekreteri’nin Barışı Koruma Faaliyetlerinden Sorumlu yetkilisiyle yaptıkları 1 saatlik görüşmede de konun ele alındığını anlatan Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruoğlu, Rum ve Maronitler’in KKTC’de özgür şekilde yaşadığının, hiçbir şekilde mağduriyetlerinin olmadığının, gönderilen yardımlara ihtiyaçları olmadığının aktarıldığını, yapılanın “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin işgal altındaki topraklarındaki tutsak vatandaşlarına, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sahip çıkması yardım göndermesi” gibi bir propagandaya alet edilmelerinin mümkün olmadığını, bunu asla kabul etmediklerini, bu etkinliğin durdurulmaması halinde gümrük talep edileceğinin söylendiğini anlattı.

Bütün bu süreçte Cumhurbaşkanı Akıncı ve ekibinin, konunun bilincinde olduğunu vurgulayan Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:

“26 Eylül’de Bakanlık olarak nota gönderilerek bu uygulama yazılı olarak UNFICYP’e bildirildi. Uygulamaya girileceği günden bir gün önce Sayın Cumhurbaşkanı sanki konuyu yeni öğrenmiş gibi Bakanlar Kurulu toplantısındaki konuya gündeme müdahale etme niyetiyle bunun BM Genel Sekreter Yardımcısı’nın 18 Ekim’de başlayacağı söylenen adaya ziyareti esnasında yapacağı temaslar sonrasına bırakılmasını talep eden bir şekilde bir müdahalesi olmuştur. Kararın yürürlüğe gireceği günden bir gün önce. Bu arada Rum tarafından konuyla ilgili beyanatlar da gündeme geldi. Bir tanesi de hodri meydan çekti; ‘Kıbrıs Cumhuriyeti, BM asla böyle bir şey ödemez, sözde hükümetin ne kadar ciddi olduğunu çarşamba günü göreceğiz’ diye beyanat çıktı. Onun siyaset anlayışıyla, Kıbrıs Türk halkını, Rum’un alay konusu yapmayacağı bir yere gitmek mümkün değildir. Sayın Cumhurbaşkanı ya reel politik denen bir olayla hiçbir şekilde tanışmış değildir, reel politikanın ne olduğunu bilmiyor. Sağa sola, hoş görünme adına beyanatlar vermekle doğru bir iş yaptığını sanıyor.”

“MAĞDURİYET SÖZ KONUSU İSE, O İNSANLARA SAHİP ÇIKILACAK”

Kuzeyde yaşayan Rum ve Maronitler’in herhangi bir mağduriyetinden haberleri olmadığını, böyle bir mağduriyet olduğunu yönde bir bilginin kendilerine gelmediğini ifade eden Bakan Ertuğruloğlu, Bakanlar Kurulu’nun bu insanların herhangi bir mağduriyet söz konusu ise bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın devreye girmesi ve o insanlara sahip çıkması yönünde karar aldığını söyledi