Dışişleri Bakanı Özdil Nami, bir hafta süren Washington ve New York temaslarının ardından dün akşam ülkeye döndü.

Nami, temasları çerçevesinde, ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, ABD Kongresi, Senato ve Temsilciler Meclisi üyeleri ile görüşerek, bazı düşünce kuruluşlarının etkinliklerine katıldı ve pek çok medya kurumuna mülakat verdi.

Nami, Ercan Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında, ABD’deki temaslarında Kıbrıs konusuna çok üst düzey bir ilgi olduğunu yerine gördüklerini; Beyaz Saray’a bağlı Ulusal Güvenlik Konseyi yetkilileri ile temasının Kıbrıslı Türkler açısından bir ilk olduğunu vurguladı ve “son derece önemli bir gelişmeydi” dedi.

Görüşmelerde Kıbrıs konusunda beklenen gelişmeler, bölgedeki sorunlar ve bu sorunların Kıbrıs sorunu üzerinde muhtemel etkilerinin de ele alındığını ifade eden Nami, “Washington’da Kıbrıs konusuna çok üst düzey ilgi olduğunu yerinde gördük. Bizim istediğimiz zaten konuya uluslararası ilginin üst düzeye çekilmesi ve bu sürecin sonuç alacak şekilde tamamına erdirilmesi ve buna uluslararası camianın katkı koyması” diye konuştu.

Temaslarında ABD basının yoğun ilgi gösterdiğini, pek çok mülakat verdiğini belirten Nami, “Bunların baş sayfa da dahil olmak üzere basında yer alması, Kıbrıs konusuna gösterilen ilginin bir işaretidir diye düşünüyorum” dedi.

Düşünce kuruluşlarındaki temaslarında ilginin doğal gaz üzerinde olduğunu belirten Nami, “Doğal gaz konusunun Kıbrıs meselesinin özellikle Amerika’da gündemin daha üst sırlarına oturmasına vesile olacağı net bir şekilde ortada” ifadesini kullandı.

New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Yardımcısı ile görüşmesine de değinen Nami, temaslarında Kıbrıs’ın Birleşmiş Milletlerin gündeminde de üst sıralarda yer aldığını gördüklerini belirtti. Nami, bu görüşmede Alexander Downer’in BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanlığı görevini bırakmasını da ele aldıklarını söyledi.

Kıbrıs Rum tarafında bazı kesimlerin kendisinin ABD temaslarına gösterdiği tepkiye de değinen Nami, şöyle konuştu:

“Bundan üzüntü duyduk çünkü yaptığımız temasların kapsamlı bir çözüme hizmet etmesini amaçlıyoruz. Her iki tarafın da bu kapsamlı çözüm mesajıyla dünyaya açılmaları ve destek talep etmeleri özlenen bir olgudur .”

ABD’nin Kıbrıs konusuna aktif katkı koymaya hazır olduklarını gördüklerini kaydeden Nami, 2004 ile yeni müzakere süreci arasındaki farkın sorulması üzerine, “Her sürecin kendi dinamiği var.  2004’te esas dinamik Avrupa Birliği’nin genişlemeye karar vermiş olmasıydı. Aradan on yıl geçti şu an süreci tetikleyen ileriye süren başka dinamikler var. Bunu tek bir faktöre indirgemek doğru değil. Örneğin ‘sadece doğal gazdır bunu sebebi’ demek doğru değil, başka sebepler de var. Sürecin başarıya ulaşacağına dahil güçlü bir inanca sahibiz. Kendilerinin de burada önemli bir başarı şansı olduğunu değerlendirdiklerini gördük” dedi.

Nami, Türkiye’nin Washington ve New York’taki yetkililerine, temaslarındaki katkılarından dolayı teşekkür etti.