Dışişleri Bakanı Özdil Nami, bugün Kıbrıs Genç TV’nin canlı yayın konuğu oldu. “Merhaba Yeni Gün” programında Kıbrıs müzakere süreci ve yurtdışı temasları ile ilgili son bilgileri aktaran Bakan Nami, iki toplum arasındaki eğitim ve spor konularına da değindi.

Müzakere sürecinde son durumu değerlendiren Bakan Nami, süreç ile ilgili olarak şunları söyledi: “4 ay önce, Dışişleri Bakanlığı’nın çok önemli katkıları ile olumlu bir ortak açıklamayla başlayan bir süreç, maalesef gelinen noktada ileriye değil geriye gitti. Özellikle 2008-2010 döneminde kazanılan birçok zemin şuan ortada yok. Geçmiş yakınlaşmalara sadakat diye bir şey kalmadığı gibi, gündem değişti. Sürekli olarak güven artırıcı önlemler, yol haritaları vs. gibi esas sorunun kendisi değil de tali unsurlar gündeme geliyor. Kapsamlı çözümün önündeki engeller nedir? Bunu tartışmak yerine suni gündemler tartışılıyor. Geçmiş yakınlaşmalara hiç sadık kalmayan Rum önerileri mutebermiş gibi kabul edilip değerlendirmeye alınıyor. Disiplini kalmamış, hedefe ulaşmaktan uzak bir yapıyla yürütülen bir müzakere süreci var şu anda.”

Müzakere sürecinde sıklıkla gündeme gelen Maraş konusu ile ilgili hatırlatmalar yapan Dışişleri Bakanı, Rum tarafının sunduğu paket içindeki ana unsurun Maraş olduğuna değindi. Rum tarafının önerdiği tüm unsurların Maraş’ın iadesine bağlı olduğunu ifade eden Nami, Türk tarafının Maraş’ı kapsamlı çözümün parçası saydığını dile getirdi. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden geldiğinde, Maraş ve Mağusa limanı ile ilgili ön araştırma çalışmasını tamamlamanın mümkün olmadığını hatırlatan Bakan Nami, Amerikalıların konu ile ilgili dengeli çalışmalarına Rum tarafının tepki gösterdiğini ifade etti.
Maraş’ın iadesi ile ilgili bir soru üzerine Bakan Nami, bugüne kadar yapılan tüm anlaşmalara sadık kalarak gerçek anlamda arta kalan konulara odaklanılması gerektiğini kaydetti. Bakan, istekler arasında denge olması gerektiğini savundu. “Maraş’ın kapalı olmasının sebebi, Rumların 2004’te verdiği hayır oyudur” diyen Nami, Türk tarafı üzerinde uluslararası baskı kurulmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.

Bakan Nami, kapsamlı çözümü destekler mahiyette olması gereken projelerin çok çeşitlendirilebileceğini, bunların da günlük hayatı hemen olumluya çevirecek projeler olması gerektiğini ifade ederek ticaret odalarının ve futbol federasyonunun projelerine dikkat çekti. Sporda yapılması gerekenler olduğunu savunan Bakan Nami, Kıbrıs’ın tek uluslararası kimliğine saygı çerçevesinde ve eşitlik ilkesini de göz önünde bulundurarak spor hususunda yapılabileceklerin formülünün hükümet tarafından sunulduğunu hatırlattı.
Çocuklara Türkçe ve Rumca öğretilmesinin güven artırıcı önlem olarak sunulduğunu ifade eden Bakan Nami, ticari araçların geçişi ile ilgili önerilerini dile getirdi. Sadece bunlara odaklanarak kapsamlı çözümü unutmanın doğru olmadığını, ifade eden Nami, müzakere sürecindeki belirsizliklerle ilgili kaygılarını dile getirdi.

Türkiye’nin 2003 Annan Planı ve 2004 referandumu stratejilerini devam ettiren bir politika izlediğini ve müzakere sürecini desteklediğini ifade eden Dışişleri Bakanı, bu durumun Türkiye’nin de çıkarına olduğunu ifade etti.

Bakan Nami, müzakere sürecinde liderlerin önemine de değindiği programda, “Anastasiadis zamana oynamak istiyor. O da kendi açısından kuzeye baktığında çeşitli faktörler görüyor ve biz de neticesini net bir şekilde görüyoruz. Acelesi olmayan bir hareket tarzı içerisinde,” değerlendirmesinde bulundu.

“Bugüne kadarki yakınlaşmaları benim toplumum beğenmedi. Hristofyas çok taviz verdi.” diyen Anastasiadis’in sıfırdan müzakere etmek istediğini ve Rumların müzakere masasında pazarlık yaptığını dile getiren Dışişleri Bakanı, Rumların, gündemi dağıtan önerilerini almanın hata olduğunu savundu. Dışişleri Bakanı, “Gelin işbirliği içinde Rumların oyununu bozalım,” çağrısında bulundu.

Doğalgaz ve su ile ilgili olarak, “2 tane medeni toplumun bunları kapsamlı çözüme yönelik olarak, halklarını motive etmek için kullanma becerisini göstermesi lazım,” ifadelerini kullanan Dışişleri Bakanı, bu konuda Türkiye’nin önemine değindi.

Bürüksel temasları ile ilgili de bilgi veren Bakan Nami, başlanılan nokta ile bugün arasında çok önemli farklar olduğunu savundu. Bakan Nami şöyle devam etti: “Bir başarı vardır orada, ama istediğimizin çok gerisindedir. Adanın birleşmesine evet demiş bir Kıbrıs Türk toplumu çok daha fazlasını hak ediyor.”

Avrupa Birliği’nde Rum tarafının engellemelerine karşılık yurt dışı bağlantılarında iyi ilişkiler kurulduğundan bahseden Bakan Nami, AB Parlamentosu’nda temsiliyet hakkının ertelenmesiyle ilgili olarak AB’nin yaklaşımını yanlış olarak değerlendirdi ve AKPA’daki formülü hatırlattı.

20 Temmuz Barış Harekâtı yıldönümünün her yıl olduğu gibi, bu yıl da coşkuyla kutlanacağını söyleyen Bakan Nami, Rum tarafının da önemli günleri olduğuna dikkat çekerek saygı duyulması gerektiğini ifade etti.

Güven artırıcı önlemler açısından, Türk ve Rum tarafında tarih kitaplarının da gözden geçirilmesi önerisinin kabul edilmesine rağmen, Rum tarafının bu durumu askıya aldığını belirten Bakan Nami, “Çocuklarımıza dost olmayı öğretmek lazım,” dedi.

Bir çözüm olacak mı sorusu üzerine liderlerin önemine değinen Bakan “Rum ve Türk tarafı tek başına yapamaz” diyerek dış güçlerin istekleri doğrultusunda farklı liderliklerin oluşabileceği konusunda kaygılarını ifade etti. Müzakere masasında birbirini teğet geçen konuşmaların olduğunu ifade eden Bakan, iki tarafın halkının mevcut durumdan memnun olmadığını söyledi.

Futbol federasyonu sorusu üzerine Bakan Nami, “Bu tip modellerle dünyaya açılmamız Rumların korkulu rüyası. Erteleyebilirler ama engelleyemezler” dedi. Spora siyaset karıştırılmadan ne yapılabileceğinin düşünülmesi gerektiğini savunan Bakan Nami, “İki tarafın kabul edebileceği çatılar oluşsun” diye konuştu.

Kapsamlı çözüm sürecini hızlandırmak için kabul edilmez görüşlerle vakit harcamak yerine işin başından çok sağlam durup zeminin kaymasına izin vermeden çaba serfedilmesi gerektiğini savunan Bakan Nami, dünyaya açılmakla ilgili olarak doğu ve batı ile temaslar kurulduğundan bahsetti. Özdil Nami, “Rumlar bunlardan rahatsız oluyorlarsa, kapsamlı çözüm için çaba göstersinler ve ada birleşsin” dedi.