Dışişleri Bakanı Özdil Nami: “Herkesin kapsamlı çözüm çalışmalarına devam etmesi gerekir”

Dışişleri Bakanı Özdil Nami: “Herkesin kapsamlı çözüm çalışmalarına devam etmesi gerekir”

Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Doğu Akdeniz’de Güney Kıbrıs, Rusya ve İsrail’in yaptığı ortak arama kurtarma tatbikatına ilişkin, bölgede gerginliği arttıracak bu tip tatbikatların sona erdirilmesini ve herkesin kapsamlı çözüm çalışmalarına devam etmesi gerektiğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Nami, AA muhabirine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Nami, Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRK) lideri Nikos Anastasiadis’in müzakereleri askıya almasına dünya kamuoyunun sessiz kalmaması gerektiğini belirterek, bu konuda Türk tarafının ısrarcı bir şekilde çağrılarını yapmaya devam edeceğini söyledi.

“Rum liderin yaptığı yanlıştan geri dönmesi ve bu tür konuların diyalogla ve barışçı yolla çözülmesi lazım” diyen Nami, tüm ülkelere bu çabaya destek verme çağrısında bulundu.

Bazı ülkelerin müzakerelerin tekrar başlamasına yönelik destek verme yerine, Kıbrıslı Türklerin haklarını gözardı eder şekilde hareket ettiğini dile getiren Nami, Rum liderin müzakere masasında kalmak için gösterdiği gerekçenin samimi olmadığını, bir mazeretten öte değer taşımadığını çeşitli vesilelerle açıkladıklarını vurguladı.

Dışişleri Bakanı Özdil Nami: “Bölgede Gerginliği Arttıracak Bu Tip Tatbikatların Sona Erdirilmesi Ve Herkesin Kapsamlı Çözüm Çalışmalarına Devam Etmesi Gerekir

Doğu Akdeniz’de Güney Kıbrıs, İsrail ve Rusya’nın yaptığı ortak arama kurtarma tatbikatını, Kıbrıs’taki çözüm sürecine katkı koymayan adım olarak gördüğünü dile getiren Nami, “Halbuki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun açık kararları var. Tüm üye ülkelerin bu sürece olumlu katkı koymaları lazım. Bölgede gerginliği arttıracak bu tip tatbikatların sona erdirilmesi ve herkesin kapsamlı çözüm çalışmalarına devam etmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs’ta bütün bu sorunları uzlaşı içerisinde çözmek için 40 yılı aşkın zamandır müzakerelerin yapıldığını vurgulayan Nami, sorunun özünün, Kıbrıs’ta tekrar eşit şekilde ortak bir egemenliği tesis etmek ve federal yapıyı oluşturmak olduğunu söyledi.

Rum Lider, Bu Sorunun Köküne İnip Halletmek Yerine Şu Anda Kıbrıs’ın Dışında Başka Müttefikler Bulup Müzakere Masasında Avantaj Elde Etmeye Çalışan Bir Tavır İçerisinde Ve Türk Tarafıyla Bilek Güreşi Tutmaya Hevesli Görünüyor

“Bu konuda fikir ayrılığı olduğu için müzakereler devam ediyor” diyen Nami, şunları kaydetti:

“Adada sorun yokmuş gibi davranmak gerçeklerle bağdaşmıyor. Rum lider, bu sorunun köküne inip halletmek yerine, şu anda Kıbrıs’ın dışında başka müttefikler bulup müzakere masasında avantaj elde etmeye çalışan bir tavır içerisinde ve Türk tarafıyla bilek güreşi tutmaya hevesli görünüyor.

Halbuki Kıbrıs Türk tarafı, çözüm ve barışın karşılıklı hak ve çıkarların saygı temelinde kurulacağına inanıyor. Dolayısıyla yaklaşımlarımız Anastasiadis ile farklı. Biz kazan-kazan formülünden bahsederken, Rum lider, 50 yıldır devam eden bir yanlışlığın üzerine güç oyunu oynamaya çalışıyor. O yanlış da nedir. Tüm dünya 1964’ten beri adadaki tek meşru hükümetin Rumlardan oluştuğunu kabul ediyor. O da hem Türklere hem Rumlara ait olması gereken doğal kaynaklardan tek yanlı faydalanmaya çalışıyor ve bunu yaparak da avantaj elde etmeye çalışıyor. Buna Türk tarafının izin vermesi mümkün değil.”

“Adada Krizin Oluşmasında Uluslararası Aktörlerin de Çok Büyük Payı Var”

Bakan Nami, adada krizin oluşmasında uluslararası aktörlerin de çok büyük payı olduğunu belirterek, “Uluslararası kamuoyu, Rum tarafına sürekli olarak ‘meşru hükümet sizsiniz, egemen güç sizsiniz, istediğiniz anlaşmayı yapma hakkınız uluslararası hukuka göre vardır’ şeklinde mesajlar vermek, anlaşmalar yapmak ve tatbikatlar gerçekleştirmek vasıtasıyla Rum liderin uzlaşmaz tavrını körükleyen bir siyaset izliyorlar” diye konuştu.

Uluslararası kamuoyunun tavrını değiştirmeleri gerektiğini ifade eden Nami, “Rumlar da bu beklentiyi yüksek tuttukları sürece Rum lider uzlaşmaz tavrından vazgeçmeyecektir ve gerginlik artacaktır. Uluslararası camianın bir karar vermesi lazım, ‘bölgede gerginlik mi talep ediyorlar, yoksa uzlaşı formülünü mü destekliyorlar’, ortada büyük bir samimiyetsizlik görüyorum” dedi.

Doğu Akdeniz’de Güney Kıbrıs, İsrail ve Rusya’nın ortak tatbikatıyla göz dağı vereceklerini, ittifaklarını güçlendireceklerini, bunun da Türk tarafının aleyhine sonuç vereceğini umut ettiklerini dile getiren Nami, “Halbuki yakın tarihe baktığımızda ne zaman böyle hesaplar yapılsa bunun faturasının ağır olduğu hep göz önüne geliyor. Biz kendilerini böyle dış güçlerle ittifak kurmak yerine Kıbrıslı Türklerle ittifak nasıl kurulur ve birilikte nasıl hareket edilir, artık buna öncelik vermeye ve yegane hedef olarak buna davet ediyoruz. Neticede bu adada Türkler ve Rumlar yaşıyor. Anlaşmayı da Türkler ve Rumlar kabul edeceklerdir. Bunu unutmamaları gerekir” değerlendirmesinde bulundu.