Dışişleri Bakanı Özdil Nami bugün, Dışişleri Bakanlığı’nda düzenlediği toplantıda bazı sivil toplum örgütleri ve sendikaları, bakanlık faaliyetleri, Kıbrıs müzakereleri ve AB ile ilişkiler konularında bilgilendirdi.
Nami, Dışişleri Bakanlığı’nın görev ve sorumluluklarının yanı sıra, göreve geldiği günden bu yana gerçekleştirdiği yurt dışı temaslar ve katıldığı etkinlikleri aktardı.
Özdil Nami, BM, AB, ABD ve İslam İşbirliği Teşkilatı nezdinde gerçekleştirdiği temasların önemine vurgu yaptı. AB’nin Genişlemeden ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Komiseri Stefan Füle’nin Kıbrıs ziyaretinde, AB’nin müzakere sürecindeki rolü ve AB’nin Kıbrıs Türk toplumunun AB yasalarını benimsemesi ve uygulaması için yaptığı çalışmaları ele aldıklarını söyledi.
“AB temsilcisinin müzakere masasına oturmasına gerek yok… Biz, bir danışma görevi yapmasını istiyoruz”
AB Komisyonu Başkanı’nın bir temsilcisinin bugün ara bölgede liderlere yardım etmek maksadıyla görevlendirildiğine işaret eden Nami, Kıbrıs Türk tarafı olarak bu temsilcinin müzakere masasına oturmasına gerek olmadığı ancak rolünün devam etmesi gerektiği görüşünde olduğunu belirtti. Nami, “Rum tarafı AB temsilcisinin müzakere masasına oturmasını talep ederken, biz ise yan tarafta, bir danışma görevi yapmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Nami, “Çünkü AB, Kıbrıs’ta varılacak bir çözümü, kendine uyarlamayı taahhüt etti. Bunu da yapabilmesi için AB uzmanlarının süreci takip etmesi gerekiyor. Ancak müzakere masasına müdahale etmeden liderlerin ortaklaşa çıkardıkları unsurları bünyelerine adapte etme maksadıyla orada bulunmaları önemli” dedi.
“ABD, Kıbrıs konusunda başarı şansı görüyor”
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Bill Burns ile oldukça verimli bir toplantı yaptıklarını kaydeden Nami, ABD’nin Kıbrıs konusunda bir başarı şansı gördüğünü ve vakit ayırmak istediğini söyledi. Nami, “Bize Kıbrıs meselesinin ABD Başkanı Obama’nın yakından takip ettiği konular arasında olduğu söylendi” dedi.
Bakanlığın Türkiye ile ilişkilerinin de kendisi göreve geldikten sonra yoğunlaştığını kaydeden Nami, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile katıldıkları tüm etkinliklerde görüşme fırsatı bulduklarını söyledi.
“Müzakerelerde bugün gelinen noktanın temeli 2008’de atıldı”
Özdil Nami, Kıbrıs müzakerelerinde gelinen noktayla ilgili değerlendirmesinde, bugün gelinen noktanın temelinin 2008’de atıldığına işaret ederek, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas’ın başlatıp, yürüttüğü sürece ilişkin ayrıntılı bilgi verdi.
Dışişleri Bakanı Nami, sürecin 2010’dan sonra da devam ettiğini ancak özlenen ilerlemenin gerçekleşmediğine işaret ederek, Rum tarafının yeni lideri Nikos Anastasiadis’in görüşme masasına oturmayı reddetmesiyle başlayan yeni sürecin Şubat 2014’teki ortak açıklama ile yeni bir safhaya girdiğini söyledi.
“Ortak açıklamada önemli yeni unsurlar var”
Ortak açıklamada önemli yeni unsurlar bulunduğunu kaydeden Nami, egemenlik konusundaki mutabakatın da yer aldığı ortak metinde ayrıca bütün vatandaşların aynı zamanda kurucu devlet vatandaşlığına da sahip olacağı konusunda bir uzlaşının yer aldığını belirtti.
“Müzakerelerde bazı sıkıntılar var”
Nami, bugün devam eden müzakerelerde bazı sıkıntılar olduğunu savunarak, liderlerin ayda bir, müzakerecilerin de haftada bir görüşmesinin az olduğunu ve daha yoğun müzakerenin şart olduğunu söyledi. Henüz karşılıklı bir al-vere girilmemesini de eleştiren Nami, yakınlaşma belgelerinin yeniden masaya yatırıldığı tarama sürecinde de bazı sıkıntılar olduğunu kaydetti. Nami, “Sürecin prosedürü, sıklığı, geçmiş yakınlaşmaların müzakere masasına getirilmesiyle ilgili Rum yaklaşımı, herhangi bir takvim olmayışı ve Downer’ın sistem dışında kalması gibi müzakerelerle ilgili birtakım soru işaretleri var” dedi.
“Bugüne kadar 70’e yakın yasa ve ikincil mevzuat yürürlüğe girdi”
Dışişleri Bakanı Nami, AB ile uyum çalışmalarına da değinerek, mevcut yasaların AB müktesebatıyla karşılaştırılıp, farkların tespit edildiğini ve bunların giderilmesi için çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Nami, yapılan çalışmaların 12 başlıkta kurgulandığını ve bugüne kadar 70’e yakın yasa ve ikincil mevzuatın yürürlüğe girdiğini belirtti. Tamamlanan çalışmaların, yapılması gerekenlerden çok az olduğuna işaret eden Nami, AB uyum çalışmalarının çok daha hızlı olması gerektiğini söyledi.