Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, dün, New York’ta devam etmekte olan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci üyesi olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Yıllık Olağan Dışişleri Bakanları Koordinasyon Toplantısı’nda konuştu.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, dün, New York’ta devam etmekte olan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci üyesi olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Yıllık Olağan Dışişleri Bakanları Koordinasyon Toplantısı’nda konuştu.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, dün,  New York’ta devam etmekte olan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci üyesi olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Yıllık Olağan Dışişleri Bakanları Koordinasyon Toplantısı’nda konuştu.

Bakan Ertuğruloğlu’nun konuşmasının tam metni;

Sayın Başkan,

Sayın Genel Sekreter,

Saygıdeğer Bakanlar,

Değerli Katılımcılar,

Sevgili Kardeşlerim,

Bu önemli topluluğa hitap etmek benim için bir şereftir. Sizlere Kıbrıs Türk halkının ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümetinin en içten selamlarını iletirim.

Öncelikle, ekselansları Dr. Madani’ye Kıbrıs Türk halkına yönelik desteği ve işbirliği nedeniyle şükranlarımızı iletmek isterim. İslam İşbirliği Teşkilatı Sekretaryası personeline bu nadide etkinliği düzenlemek için sarfettikleri çabadan ötürü ayrıca teşekkür etmek isterim.

Sayın Başkan,

Bugün burada, Müslüman dünyasının büyük kayıplara ve göçlere sebebiyet veren savaşlar, terörizm ve ihtilaflarla ççalkalanıyor olmasının üzüntüsünü kalbimin derinliklerinde hissediyorum. Şüphesiz İslam dünyasında yaşanan ve Kardeşlerimizi ağır bir şekilde etkileyen olaylar karşısında izleyici kalamayacağımız yönündeki görüş hepimiz tarafından paylaşılmaktadır.

İslam dünyasının temsilcileri olan bizler açısından Suriye’deki olayların trajik seyri katlanılmaz bir durumdur. Suriye’deki halkın acılarını hafifletmek üzere karar almamız ve acil, somut adımlar atmamız gerekmektedir.

Filistin, Irak, Yemen, Afganistan, Somali, Sudan ve Dağlık Karabağ’da yaşanan can kayıplarının neredeyse her gün tekerrür eden hadiseler haline gelmesi beni derinden üzmektedir. Güçlü bir tavır sergileyerek, bu ülkelerdeki kardeşlerimizi desteklemek hepimizin sorumluluğudur. Kıbrıs Türk Devleti olarak bu konuda da üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu dile getirmek isterim.

Ekselansları,

Geçtiğimiz yıl içerisinde tüm dünya genelinde teröristlerin yol açtığı korkunç olaylara ve suçsuz insanların teröristlerin ellerinde trajik şekilde can vermesine tanıklık ettik.  Bu nedenle uluslararası aktörlerin bölgemiz açısından tehdit unsuru teşkil eden İŞİD (DAEŞ) ve diğerlerine en etkin bir şekilde karşı koymak üzere çabalarına ivme kazandırmış olmalarını selamlıyorum.

Ayrıca, 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’de yaşanan son derece talihsiz gelişmeleri dikkatinize getirerek, T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ı ve halkın iradesini korumak ve demokrasiyi yüceltmek üzere darbe girişimi karşısında sergilediği birlik ve beraberlik nedeniyle Türk Milletini kutlarım.

Sayın Genel Sekreter

Değerli katılımcılar

Sayın Başkan

Bu fırsatı vesile ederek uzun zamandan bu yana süregelen kKıbrıs sorununa da kısaca değinmek isterim.

Bilindiği üzere Kıbrıs’ta, iki lider arasında sürdürülen müzakereler halen devam etmektedir. 50 yıldır sürmekte olan müzakere süreci neticesinde, 2016 yılı sonuna kadar bir çözüme ulaşılamaması halinde iki taraf arasında devam etmekte olan mevcut sürecin sona ereceği kabul edilmiş bir gerçektir. Bu noktadan sonra yarım asırdır dünyanın geriye kalanından haksız bir biçimde tecrit edilmiş durumda olan Kıbrıs Türk halkının sonu olmayan müzakereler içeren belirsiz bir geleceğe mahkum edilmesi mümkün değildir. Bu itibarla 2016 yılı sonunda bir çözüme ulaşılsa da ulaşılamasa da Kıbrıs Türk halkı her iki senaryoya da hazırlıklı olmak durumundadır. Bu önemli dönüm noktasında, İİT ve kardeş üye ülkelerin İİT karar ve deklarasyonlarını fiiliyata geçirerek Kıbrıslı Türk kardeşleri ile dayanışmalarını gösterecek somut ve ciddi adımlar atması gerekmektedir. Bu çerçevede, Kıbrıs Türk Hükümeti olarak İİT ve tüm kardeş üye ülkelerle görüşerek bahsekonu karar ve deklarasyonları yürürlüğe sokacak bir yol haritası üzerinde çalışmak isteriz.

Sayın Başkan

Ve bu saygın kuruluşun değerli üyeleri

Az önce bahsettiklerim ışığında, İİT üyesi ülkeler ile ilişkilerimizin başta ticaret, eğitim ve turizm olmak üzere çeşitli alanlarda geliştiğini ifade etmekten ne kadar mutluluk duyuyor olsam da, KKTC İle İİT üye ülkeler arasındaki işbirliğinin ciddi anlamda geliştirilmesi için fırsatların var olduğunu vurgulamak isterim. Hükümetlerinizin, iş adamlarını ülkemizde daha çok yatırımlar yapma konusunda teşvik edici olacağını ümit ediyorum. Bu bağlamda kendi Hükümetim de şüphesiz üzerine düşeni yapacaktır.

En büyük önceliğimiz, tüm çabalarımızı ekonomimizin geliştirilmesine harcayarak, adadaki iki taraf arasındaki ekonomik eşitsizliği daraltmaktır. Kıbrıs Türk tarafının Kuzeydeki ekonominin büyümesi için çözümü beklemek gibi bir lüksü bulunmamaktadır. Kıbrıs Türk ekonomisinin Kıbrıs Rum ekonomisiyle eşit seviyeye gelmesinin önündeki en büyük engel kuşkusuz Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız izolasyonlar ve insanlık dışı ambargolardır. Bu anlayıştan hareketle, iki taraf arasındaki farklılığı derinleştirmeye ve Kuzeyi haksız yere dezavantajlı duruma koymaktan başka bir işe yaramayan bu izolasyonların kaldırılması gerekmektedir. Bunun ötesinde, Kıbrıs Türk tarafı üzerinde uygulanan izolasyonlar, Kıbrıs meselesinin mağduru durumundaki Kıbrıslı Türkleri cezalandırmakta, faili durumundaki Kıbrıslı Rumları ise mükafatlandırmakta olduğundan dolayı çözümün önündeki en büyük engeldir.

Yukarıda söylediklerim ışığında, Kıbrıs’ta 2016 yılı sonu itibarıyla bir çözüme varılıp varılmayacağından bağımsız olarak, Kıbrıslı Türklere yönelik haksız ve insanlık dışı izolasyonların ivedilikle kaldırılmasının zamanı çoktan gelmiştir. Ayrıca, izolasyonların kaldırılması Kıbrıs Rum tarafının müzakere masasında daha yapıcı bir tutum sergilemesini teşvik edeceği cihetle çözüm hedefi açısından da gereklilik arzetmektedir. Bir çözüme ulaşılamaması halinde de Kıbrıslı kardeşlerinizin her alanda gelişime muhtaç olacaktır. Bu itibarla, İİT üye ülkelerinden beklentimiz, daha çok zaman kaybedilmeksizin Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyonların kaldırılmasına yönelik adımlar atılmasıdır.

Sayın genel Sekreter,

Değerli Katılımcılar,

Konuşmamı tamamlamadan önce üye ülkeler ile ortak bir tarih ve kültüre sahip olan Kıbrıs Türk Devleti’nin İİT’ne gözlemci üye olmaktan ötürü duyduğu gururu ve Teşkilatın hedeflerine bağlılığını dile getirmek isterim. Bu itibarla, ihtilaflar, yoksulluk, eğitim ve çevre konuları gibi İslam dünyasının karşı karşıya olduğu sorunların aşılmasında üzerimize düşeni yapmaya ve her türlü işbirliğine açık olduğumuzu belirtirim. Türkçe’de “birlikten kuvvet doğar” şeklinde bir atasözü vardır. İslam Dünyası olarak birlik içerisinde hareket etmemiz halinde aşılamayacak sorun olmadığını düşünüyorum.

Konuşmamın sonunda Sayın genel Sekreter ve İİT sekreteryasına bu nadide toplantının gerçekleştirilmesi yönündeki çabalardan ötürü bir kez daha teşekkür etmek isterim.

İlginiz için teşekkür ederim.