Enformasyon Logo

2 yıl aradan sonra Avrupa Birliği’ne (AB) katılım müzakerelerinde Türkiye için dün yeni bir fasıl açıldı.

Brüksel’de hükümetlerarası konferansla açılan 17 numaralı “Ekonomik ve Parasal Politikalar” faslı, daha güçlü bir ekonomik yapı oluşturulmasını ve üye ülkeler arasında ekonomik koordinasyonun güçlendirilmesini amaçlayan düzenlemeleri kapsıyor.

Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinde, son olarak Kasım 2013’te, bölgesel politikalar ve yapısal araçların koordinasyonu faslı müzakereye açılmıştı. Türkiye, 2005 yılında başlayan katılım müzakereleri sürecinde, yaratılan siyasi engeller nedeniyle bugüne kadar müzakerelere konu 33 fasıldan 14’ünü açarken, sadece 1’ini kapatabilmişti.

AB ile temasların son dönemde sığınmacılar krizi nedeniyle artması, katılım müzakerelerinde yeni fasılların açılmasını gündeme getirdi. AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, 26 Kasım’da, Ankara’nın açılması “en muhtemel fasıl” olarak gördüğü ekonomik ve parasal politikaların, 14 Aralık’ta açılacağını duyurmuştu.

AB Bakanlığının dünkü yazılı açıklamasında, 17. fasılda hiçbir açılış kriteri olmaksızın müzakerelere başlanmasının, “Türkiye’nin bu alandaki yüksek uyum düzeyinin en önemli göstergesi olduğu” vurgulanarak, Türkiye’nin, müzakerelerde yüksek uyum düzeyi sayesinde, gelecek dönemde de tatmin edici bir hızla ilerleyeceği belirtilmişti.

Brüksel’de dün yapılan Hükümetlerarası Katılım Konferansı’nda Türkiye’yi Bozkır’ın yanı sıra, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu temsil etti.

17 numaralı Ekonomik ve Parasal Politikalar aslı, üye devletlerin merkez bankalarının bağımsızlığı, kamu sektörünün merkez bankaları tarafından finansmanının yasaklanması ve kamu kesiminin finansal kurumlara imtiyazlı erişiminin önlenmesi konularını içeriyor. Böylece daha güçlü bir ekonomik yapı oluşturulması ve üye ülkeler arasında ekonomik koordinasyon sağlanması amaçlanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ekim ayındaki Brüksel ziyareti sırasında Türk heyeti, enerji (15. fasıl), ekonomik ve parasal politikalar (17. fasıl), yargı ve temel haklar (23. fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), eğitim ve kültür (26. fasıl) ve dış, güvenlik ve savunma politikaları (31. fasıl) olmak üzere 6 faslın açılmasını teklif etmişti.

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in 18 Ekim’de Türkiye’ye yaptığı ziyaret sırasında ekonomik ve parasal politikaların açılmasını desteklediğini belirtmesi, bu faslın yakın zamanda açılacağına ilişkin beklentileri güçlendirmişti.

Yeni fasılların açılmasının gündeme geldiği bu dönemde, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yannis Kasulidis, mevcut şartlarda 23. ve 24. fasılların açılmasına onay vermeyeceklerini açıklamıştı.

AB’nin 2011 yılında aldığı karar gereği, 23. ve 24. fasıllar, “öncelikli fasıl” statüsü kazanmış, aday ülkelerin katılım müzakerelerine bu iki bölümle başlanması kararlaştırılmıştı.

Bu iki faslın tarama süreçleri 2006 yılında tamamlanmasına rağmen, AB Komisyonu’nun sonuç raporlarını Ankara’ya iletebilmesi, Rum kesiminin vetosunu kaldırmasına bağlı.

Türkiye’nin AB katılım müzakereleri, 3 Ekim 2005’te başladı.

Bu süreçte 33 fasıldan 14’ü müzakerelere açılırken, sadece bilim ve araştırma faslı kapatılabildi. Açılmayan fasıllardan 17’si Kıbrıs Rum kesimi başta olmak üzere bazı AB üyelerinin siyasi engellemelerine hedef oldu.

Müzakereye açılan fasıllar şunlar:

– “Sermayenin serbest dolaşımı (4. fasıl), şirketler hukuku (6. fasıl), fikri mülkiyet hukuku (7. fasıl), bilgi toplumu ve medya (10. fasıl), gıda güvenliği, veterinerlik ve bitki sağlığı (12. fasıl), vergilendirme (16. fasıl), istatistik (18. fasıl), işletme ve sanayi politikası (20. fasıl), trans-Avrupa ağları (21. fasıl), bilim ve araştırma (25. fasıl), çevre (27. fasıl), tüketicinin ve sağlığın korunması (28. fasıl) ve mali kontrol (32. fasıl)”.