GKRY’nin tek taraflı faaliyetlerini sürdürmesi hk.
Hükümetimizin talebiyle yayımlanan, Barbaros Hayreddin Paşa (BHP) gemisinin faaliyetlerine ilişkin duyurunun süresinin bitiminin ardından, Rum tarafının sondaj çalışmalarını sonlandırması beklenmiştir. Ancak tüm iyi niyetli çabalarımıza rağmen Kıbrıs’ın doğalgaz kaynakları konusunda, GKRY’nin tek taraflı olarak başlattığı faaliyetlerini sürdürmekte ısrar ettiği görülmektedir. Bu bağlamda, GKRY, 20 Kasım 2014 tarihinden bu yana yayımladığı duyurularla mevcut sondaj sahasının süresini uzatmış, 19 Mart 2015 tarihine kadar da yeni bir sondaj sahası eklemiş, 30 Aralık’ta yayımladığı duyuruyla sondaj çalışması yapılacak sahayı genişletmiş ve çalışmanın 29 Mart tarihine kadar süreceğini duyurmuştur. Son olarak 5 Ocak 2015 tarihinde yaptığı açıklamada Rum Lider Anastasiades müzakere masasına dönmek için ön şartlar koymaya devam etmiş ve Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs’ın doğal kaynakları üzerinde söz hakkı olmasının ancak kapsamlı çözüm sonrasında olabileceğini açıklamıştır.
Yaşanan bu gelişmeler ışığında, daha önce de duyurduğumuz üzere, GKRY’nin Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarını dikkate almadan tek yanlı tasarruflarını sürdürmesine tepkisiz kalmamız mümkün değildir. Dolayısıyla, BHP, TPAO’ya verilen ruhsatlar çerçevesinde bölgedeki çalışmalarına devam edecektir. Yeni çalışmaya ilişkin duyuru KKTC adına bugün Türkiye tarafından yayımlanacaktır. Bu çerçevede, Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarının korunması amacıyla sondaj faaliyetlerine başlanması da dahil gereken tüm çalışmalara Türkiye’yle işbirliği içerisinde devam edilecektir.
Kıbrıs Türk tarafı, kapsamlı bir çözüme ulaşılana kadar, Ada çevresinde bulunan doğal kaynakların araştırılması, çıkarılması ve işletilmesi faaliyetlerinin tarafların karşılıklı belirleyecekleri bir işbirliği çerçevesinde yürütülmesinin en doğru yol olacağı yönündeki kanaatini korumaktadır. Bu çerçevede, Kıbrıs Türk tarafınca daha önce 2011 ve 2012’de gündeme getirilen öneriler halen masadadır.
Kıbrıs Rum liderliğine, tek taraflı tasarruflarından vazgeçerek, BM müzakere sürecinde masaya dönüp çözüme odaklanması ve Ortak Açıklamada da belirtildiği üzere, müzakere sürecinin başarısı için gereken olumlu atmosferin yaratılmasına yardımcı olması yolundaki çağrımızı bu vesileyle bir kere daha yenileriz.