Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Enerji Bakanı Natasa Pilides’in açıklamaları hk.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Enerji Bakanı Natasa Pilides’in açıklamaları hk.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Enerji Bakanı Pilides’in, Exxon Mobil isimli Amerikan enerji şirketinin Doğu Akdeniz bölgesinde doğal gaz arama çalışmalarına kaldığı yerden devam edeceğini açıklaması, Rum tarafının bölgedeki tek yanlı faaliyetlerine hız kesmeden devam ettiğinin bir göstergesidir.

Rum tarafı bu eylemleri ile Doğu Akdeniz’deki gerginliği artırmaktadır. Rum tarafının hidrokarbon kaynaklarına ilişkin eşit paylaşım ve işbirliğinden uzak, kışkırtıcı faaliyetleri devam ettiği sürece, Kıbrıs Türk tarafı da hak ve çıkarlarını korumak için eşdeğer ve eşzamanlı adım atmaya devam edecektir.

Unutulmamalıdır ki, Doğu Akdeniz bölgesindeki gerginliğin temelini Kıbrıs Rum tarafı atmıştır. Rum tarafı, Doğu Akdeniz’deki ülkelerle yaptığı tek taraflı ikili deniz sınırlarını belirleme anlaşmaları ve uluslararası enerji şirketlerine verdiği lisanslar ile sismik ve sondaj faaliyetlerini  bugüne kadar sürdürmüştür. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ise her zaman diplomasi ve işbirliği çağrısı yapmış, Kıbrıs Türk halkının ada ve etrafındaki doğal kaynaklarının eşit sahibi olduğu gerçeğine uygun hareket edilmesinde ısrar etmiştir. Yaptığımız tüm bu çağrıların karşılıksız kalması neticesinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte, bölgedeki hak ve meşru çıkarlarının korunması için adım atmaya karar vermiş ve 2011 yılında bölgede faaliyete başlamıştır.

Doğu Akdeniz bölgesinde istikrarın sağlanmasının, Kıbrıs Rum tarafının bölgedeki doğal gaz kaynaklarının eşit sahibi olan Kıbrıs Türk tarafı ile işbirliği yapmasından geçmekte olduğunu vurgulamaya devam edeceğiz. Kıbrıs konusunda olduğu gibi, ada ve etrafındaki Kıbrıs Türk Halkı ve Kıbrıs Rum Halkına ait olan deniz yetki alanları içindeki enerji kaynaklarının yönetilmesi, işletilmesi, satılması ve eşit paylaşımı dahil olmak üzere, enerji konusunda da Rum tarafının tek muhatabının Kıbrıs Türk tarafı olduğunu bir kez daha hatırlatırız.

Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm ilgili ülkelerin ve bölgede faaliyet gösteren enerji şirketlerinin katılım sağlayacağı bir konferans yapılması çağrısında bulunduğunu bu vesile ile vurgulamakta fayda vardır. Ayrıca, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 2019 yılında yapmış olduğu yapıcı öneri de hala geçerlidir. Ancak Rum tarafı hiçbir öneriyi kabul etmediği gibi, bu önerilere de bugüne kadar hiçbir yanıt vermemiştir.

Uluslararası toplum, Doğu Akdeniz’deki gerilimin sonlandırılması yönünde fikir ortaya koyarken, gerilimin kaynağının Rum tarafı olduğunun farkına varması gerekmektedir. Kıbrıs meselesinde bir anlaşmaya varılmasını beklemeksizin, adadaki iki taraf arasındaki derin güven krizinin işbirliği, diplomasi ve diyalog aracılığı ile ortadan kaldırılmasının mümkün ve gerekli olduğu görüşündeyiz.