“Kibir ve hor görmenin bedelini öderken”
Kıbrıslı Rum ekonomist ve sosyal bilimci George Koumoullis Sunday Mail gazetesinde “Kibir ve hor görmenin bedelini öderken” başlığı ile ele aldığı makalesinde, garantiler konusuna değinirken, Kıbrıslı Türkleri endişelendiren konunun Kıbrıs’ın toprak bütünlüğü değil, kendi güvenceleri olduğunu, garantiler konusunda da bu yüzden ısrarcı olduklarını ifade etti.
Güney Kıbrıs’taki eğitim sisteminin Kıbrıslı Türklere karşı önyargı ve düşmanlık geliştirdiğini belirten Koumoullis bunun sonucunda da Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türklerin psikolojisini umursamadıklarını belirtti. Kıbrıslı Rumların bu umursamazlığının Kıbrıs sorununun merkezi olabileceğini kaydeden Rum köşe yazarı, Enosis konusuna da değinirken, Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türklerin Enosis konusundaki korkularını anlamak için çaba göstermediklerini de vurguladı.
1955 yılındaki silahlanmanın, nüfusun yüzde yirmisini oluşturan Kıbrıslı Türklerden gizli yapıldığını belirten Koumoullis, Kıbrıslı Türklerin bu konuda bilgisi olsaydı bu çabanın trajedi ile sonuçlanacağı konusunda Kıbrıslı Rumları uyarabileceklerini yazdı. Kıbrıslı Rumların tıpkı 1955 yılında olduğu gibi garantiler konusunda da hatalar yaptığını ifade eden Koumoullis, gerek Kıbrıs Rum yönetimi lideri gerekse Rum siyasi partiler tarafından modern bir devlette neden garantör güçlere ihtiyaç duyulmadığı konusunda kusursuz çalışmalar sunulduğunu ancak bu çalışmaların Kıbrıslı Türklerin psikolojisini göz önünde bulundurmadığından dolayı Kıbrıslı Türkler açısından hiçbir anlam taşımadığını vurguladı. 1963-74 yılları arasındaki trajik olayların Kıbrıslı Türklerin anılarında silinmez izler bıraktığını belirten Rum köşe yazarı, bu yüzden Kıbrıslı Rumların acı çeken Kıbrıslı Türklerin psikolojisine anlayış göstermeleri gerektiğini yazdı.
Koumoullis sonuç olarak, Kıbrıslı Türklerin kendi güvenceleri için AB ya da BM’ye garantör güç olarak güvenmedikleri göz önünde bulundurulacak olursa, garantilerin devamının 20-30 yıl gibi bir zaman süresince kabul edilebileceğini, bu zaman periyodundan sonra da garantilerin yavaş yavaş ortadan kaldırılabileceğini belirtti.