Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanımız Kudret Özersay’ın ABD’nin GKRY’yle imzaladığı memoranduma dair açıklaması:
“Kıbrıs Türk tarafını dışlayarak, 12 Eylül 2020 tarihinde GKRY ile ABD arasında tek taraflı imzalanan ve GKRY’de ABD yatırımıyla “Kara, Açık Denizler ve Liman Güvenliği Merkezi” kurulmasını öngören memorandum, Rum tarafına suistimal edeceği yeni bir siyasi malzeme sağlamıştır. İlgili tüm tarafların bildiği üzere adanın tümünün ilgilendiren konularda Kıbrıs Türk tarafının rızası olmaksızın atılan her adım, içeriği ne olursa olsun uygulama bağlamında sadece Güney Kıbrıs’ta geçerli olabilir.
Bilinmelidir ki, Ada’nın tek sahibi Kıbrıs Rum tarafı değildir. Kıbrıs Rum liderliği sadece ve sadece Güney Kıbrıs’ta fiili kontrole sahiptir. Bu doğrultuda, ister ikili ister çok taraflı olsun Kıbrıs Türk tarafının imzasını taşımadan yapılacak her anlaşma, protokol veya memorandumda adı geçen Kıbrıs ibaresi Güney Kıbrıs’a tekabül eder ve geçerliği sadece GKRY bölgesiyle sınırlı kalır. Şu anda, Kıbrıs Adasında kara, açık denizler ve liman kontrolü tek başına Kıbrıs Rum tarafının elinde değildir. Kıbrıs Adasında iki yönetim olduğu gün gibi açık olmakla birlikte, hemen her konuda olduğu üzere ve BM ajandasında da teyit edildiği şekilde Kıbrıs’a ait konuların iki tarafı ve iki iradesi bulunmaktadır.
ABD’nin, “kara, açık denizler ve liman güvenliği” konularında sadece bir tarafla eğitim anlaşması ve düzenlemesi yapması Kıbrıs Türk tarafının dışlanması anlamına gelmekte ve Ada’nın KKTC kontrolü altında olan kısmını dışarıda bırakmaktadır. Kıbrıs Türk tarafı olarak bahse konu alanlarda, terörle mücadelede ve diğer konularda, işbirliğine açık ve hazır olduğumuzu her platformda dile getirdik. Bu duruşumuzu ve önerimizi hem adamızı hem de bölgeyi ilgilendiren başka alanlarda işbiliği de dahil olmak üzere, hem Amerika Birleşik Devletleri’nde, hem de Ada’da Amerikan üst düzey yetkilileri ile yapılan temaslarda kendilerine de iletilmiştik.
Dolayısıyla, 12 Eylül akşamı Kıbrıs Rum kesimi ile tek taraflı imzalanan memorandum, bölgedeki istikrarın sağlanması, dengenin kurulması hedeflerinden, ayrıca diplomasi ve işbirliği anlayışından oldukça uzaktır. Bu memorandum da dahil olmak üzere, ABD yönetiminin 1987 yılından itibaren GKRY’ne uyguladığı silah ambargosunun kaldırılması kararı ve bunun 1 Ekim 2020 itibarı ile hayata geçirilecek olması, buna ilaveten Rum tarafının askeri eğitim programına dahil edilmesi hem Ada’da, hem bölgede düşmanca ve provokatif faaliyetleri ile gerginliği sürekli arttırma adımları atan Rum tarafını cesaretlendirmeye devam edecektir.
Mevcut ihtilafların çözümünde, hidrokarbon konusu da dahil olmak üzere, Kıbrıs Türk tarafının işbirliği ve diplomasi çağrısı bakidir. Amerika Birleşik Devletleri’nden beklentimiz geleneksel pozisyonuna geri dönmesidir. Halihazırda, Amerika Birleşik Devletleri’nin izlediği tutum ve sergilediği davranış ABD’nin tarafsızlığına gölge düşürmektedir.
Gelinen aşamada ilgili taraflara mesajımız şudur: Kıbrıs Türk tarafı Türkiye ile birlikte hak ve çıkarlarını sonuna kadar korumaya devam edecektir. Kıbrıs Türk tarafı, Kıbrıs Rum tarafının diplomasi ve işbirliğini reddeden maksimalist ve provokatif tavırlarına geçit vermeyecektir. Kıbrıs Türk tarafı, haklarından ödün vermeyerek uyuşmazlıkların çözümü için diplomasi ve işbirliği çağrısı yapmaya da devam edecektir.”