Enformasyon Logo

Eski Müzakereci ve DAÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kudret Özersay, Kıbrıs müzakerelerinde mülkiyet konusunun kriterlere dayalı çözümleneceğinin belirtilmesinin olumlu olduğunu ancak kriterlerin neler olacağının çok daha büyük önem taşıdığını belirtti.
Son liderler görüşmesi ertesinde tarafların mülkiyet konusunda yaptıkları açıklamayı yazılı bir açıklamayla yorumlayan Özersay, mülkiyete dair açıklamanın bazı olumlu yanları bulunduğunu, ancak bu metinde yer alan bazı noktalara açıklık getirilmesi gerektiğini belirtti.
Özersay “Bazı olumlu yanları bulunan bu açıklamadan, özellikle tarafların aynı şeyi anlıyor olduklarını umuyorum. Mülkiyetin, kriterlere dayalı olarak çözümleneceğinin belirtilmesi olumludur, ancak bu kriterlerin neler olacağı çok daha önemlidir. Kriterlerin neler olacağında anlaşılmadan mülkiyet rejimi ortaya çıkmayacak, kimin malının gelecekte ne olacağını bilmek de mümkün olamayacaktır” dedi.
Özersay ayrıca “eğer taraflar aynı metinden çok farklı şeyleri anlıyorlarsa, yaşamsal olan bazı kavramların tanımlarını farklı farklı yapıp istediklerine yakın sonuçlar elde etmeye çalışıyorlarsa, kamuoyuna bu konularda ilerleme olduğu mesajı vermekten çok, bu görüş ayrılıklarını gidermeye odaklanmalıdırlar diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Açıklamasında, yapılan açıklamalardan aynı şeyin anlaşılıp anlaşılmadığının netleşmesi için tarafların yanıtlaması gereken sorular bulunduğunu kaydeden ve bunları sıralayan Özersay, şu ifadelere yer verdi:
“Mülkiyet, Kıbrıs sorununda tam bir keşmekeşe dönüşmüş, belki de en karmaşık başlıklardan birisi haline gelmiştir. Bu nedenle tarafların bu konuda ilerleme elde etmelerinin zaman alması normaldir. Ancak uzlaşılan metinlerin muğlak olmamasına, her yere çekilebilir ifadeler içermemesine özellikle özen gösterilmelidir. Eğer taraflar aynı metinden çok farklı şeyleri anlıyorlarsa, yaşamsal olan bazı kavramların tanımlarını farklı farklı yapıp istediklerine yakın sonuçlar elde etmeye çalışıyorlarsa, kamuoyuna bu konularda ilerleme olduğu mesajı vermekten çok, bu görüş ayrılıklarını gidermeye odaklanmalıdırlar diye düşünüyorum.”