Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in,  Rum basınına bugün vermis olduğu demeç ile, sözde “Güven Yaratıcı Önlemler” paketi olarak lanse ettikleri planlarını “Kıbrıslı Türkler için kaybedilmemesi gereken önemli bir fırsat” olarak yansıtması en hafif ifadeyle samimiyetsizliktir.

Kıbrıs meselesi bir statü meselesidir. Uluslararası toplumun Kıbrıs Rum tarafına tüm adanın “devleti ve temsilcisi”,  Kıbrıs Türk halkına ise  sözkonusu “devlette bir toplum” olarak muamele  etmesi, Kıbrıs sorununun özünü teşkil etmektedir. Bu haksız muameleden cesaret alan Kıbrıs Rum tarafının yegane amacı, sözde “Güven Yaratıcı Önlemler” marifetiyle sorunu özünden uzaklaştırmak ve statükonun kendilerine sağladığı konfor alanını muhafaza etmektir. Kıbrıs Rum tarafının sözde “Güven Yaratıcı Önlemler” önerisi ile egemenliğini ülkemize yaymaya çalışması kabul edilemezdir. Kıbrıs Türk tarafı iki Devletin egemen eşitliği temelinde tasarlanacak farklı konulardaki işbirliğini ise desteklemektedir.

Bugün, adada, iki Devlet olduğu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin mutlak egemenliğinde bulunan topraklar üzerinde tek yetkili Devlet olduğu inkar edilemez bir gerçektir. Kapalı Maraş’a ilişkin açılımlar da mülkiyet hakkına mutlak saygı gösterilerek Hükümetimiz tarafından yapılmaktadır. Gerek GKRY’nin gerek Birleşmiş Milletlerin  bu ve buna benzer konulardaki tek muhatabı KKTC Devleti’dir. Topraklarımızın bir parçası olan Kapalı Maraş’taki egemenliğimizin devredilmesinin görüşmeye açık bir konu olmadığını da hatırlatmak isteriz.